12 Nisan 2010 Pazartesi

Türk işi zombi filmi


ADA: Zombilerin düğünü
dikkat muhtemelen spoiler içerecektir.

bircok yabancı filmde birçok kere işlenmiş bir konu bir türk filminde işlenirse izleyiciye ve türk sinamasına ne katar diyorsunuz ama tamamen farklı bi işleniş tarzı filmi diğer pahalı yabancı benzerlerinden ayırıyor .eksikleri yokmu fazlasıyla var fakat bunları türk sinamasının korku filmlerindeki tecrübesizliğine bağlayabiliriz .zaten korkutmaktan cok güldüren bi film heralde senaryodan sonra iş yazılanları uygulamaya yani filmi çekmeye geldiğinde işin o kadar kolay olmadığı görülmüş bari makaraya vuralım demişler gibi.

sinamatik açıdan fazla bişe beklemiyordum zaten. ben onu her haliyle sevecektim çünkü o bizim zombi filmimizdi. benim önceden beri hayalimdi türk ler cekse nası olur istanbulda olsa nasıl olur gibi. fantazilerim vardı . hatta kaçış planları sığınma planları falan kurardım boş vakitlerde.bu amcamlar daha önce hiç zombi filmi izlememiş gibiydiler sanki. yabancı örneklerindeki sağ kalan elemanların yaptıkları birçok hatayı yapıolar.zombi olan tanıdığa koşup sarılmak nedir yaa olurmu öle şey annen bile zombi olsa çekip vurucaksın. ve olmassa olmas bir klişe gruptan birinin ısırılıp yavas yavas zombiye dönüşmesi ve onu vurmak zorunda kalmaları. ben arkadaşları vurcak diyodum ama allahtan silahı dier kız aldıda klişenin dibine vurmadılar.

oyunculuklar güzeldi, el kamerası fikri de güzeldi,diyaloglardaki sokak ağzıda güzeldi. senaryo olabildiğince klişelerden uzaktı.

sonuç olarak eldeki oyuncular, imkanlar ve malzeme ile yapılabilecek en iyi iş yapılmış.

8 Nisan 2010 Perşembe

nedir çiçek çocuğu ?





68 kuşağı diye bilinen, 68 yılında, önünde ve ardında genç olan insanların genel adıdır.hippi de denilir.

aslında barış merakları, giyimleri ve yaşam tarzlarıyla fikirlerinden ve güya savundukları ideolojilerinden daha çok konuşulmuş kişiler bunlar.vietnam savaşı sebebiyle askerlik karşıtı olduklarını, savaş zamanının anne babalarına sahip olduklarını ve silahların yok olması gerektiğini savunan insanlar.

meşhur slogan "savaşma seviş" de bu kişilerin laf-ı güzafı.tarih, askerlik karşıtı çıkan ayaklanma sırasında, yarı sarhoş gençlerin, kendilerine doğrultulan devlet markalı silahlara çiçek yerleştirmelerinden, duvarlara yazdıkları yazıları çiçek resimleriyle süslemelerinden, rengarenk saçlarından, abidik gubidik pantolonları, çizgili, benekli birbiriyle uyumsuz alt-üst kombinasyonlarından ve de renkli saç bantlarından hareketle onlara çiçek çocuklar adının; kendiliğinden ortaya çıkmış bir tanım olarak verildiğini betimler.

A.B.D. vietnama asker gönderir ve buna birçok başkaldırı ortaya çıkar.dünyaca ünlü boks şampiyonu Muhammed ali clay, bu donemde basın açıklması yaparak vietnam savaşını kınadıgını ve askere gitmeyeceğini soyler.ve bundan dolayı Muhammed alinin unvanı alınır ve 3 yıl sureyle ringlerden uzaklaştırılır. Zenci devrimci lider Malcolm X öldürülür.ve zenci birliğinin başına martin luther king gelerek unlu soylevi " bir düş gördüm"'ü bu donemde verir.. Amerika'da sisteme aykırı hareketleriyle ön plana çıkan hippilerde özgürlükçü ve antimilitarist akımlar oluşmuştu. Amerikadaki 60 kuşağının en önemli hareketi o zaman Amerika'nın yürüttüğü Vietnam Savaşı'na karşı hippilerin muhalefetiydi.Bu dönemde Amerikadaki gençler orduya girmeye zorlanıyordu.

Tarım yerine toplayıcılık ve bahçecilik yaparak, genellikle vegan-vejeteryan beslenerek hayatalarının devamlılığını sağlamaktadırlar. 1970'lı yıllarda Türkiye hippiler için çok önemli yerlerden biri olmuştur. Birçok hippi Katmandu, Tibet gibi yerlere giderken Türkiye'de özellikle de İstanbul Sirkeci'deki tek yıldızlı otellerde ve pansiyonlarda konaklamışlardır. O dönemde Türkiye'deki hippi hareketinin de temelleri atılmıştır. Birçok sol görüşlü insan bu kişilerle tanıştıktan sonra politikadan uzaklaşarak onlarla dünya turlarına çıkmıştır. Bugün Türkiye hippiler için önemli noktalardan biri olma özelliğini korumaktadır. Rainbow festivali öncesinde dünyanın birçok yerinden hippiler Olimpos, Kelebek Vadisi gibi yerlerde toplanarak festivale gitmektedirler. Türkiye'de hippi hareket de altın yıllarını yaşamaktadır. Özellikle doğayla iç içe yaşam tarzını benimseyen insanlar eninde sonunda mutlaka bu hareketin içine kendilerini dahil etmektedir.

Bir akım olarak incelendiğindeyse hippilik özellikle psikanalist Eric Fromm tarafindan gelmiş geçmiş en tutarlı hareket olarak kabul görmektedir. Çünkü "çiçek çoçuklar" ozgur ask savunuculuğunun, barış yanlılığının tüm gereklerini yerine getirerek, inandıklarini yaşamaktan hiçbir zaman çekinmemiş ve genelgeçer ahlâkın bütün karşıtlığına birliktelikleriyle karşı koyarak alternatif bir hayatı sürdürmeyi başarmişlardir. Bu yaşam tarzının en şaşırtıcı yanlarından birisi olarak da komün yasayan hippi gruplarının üyelerine tek tek bakıldığında hiçbirinin cebinde metelik olmamasına karşın rahatlıkla hayatlarını sürdürebiliyor oluşlari gösterilir.

şimdi nemi yapıyolar bir çoğu kapitalizmin esiri olmuş durumda en iyisi 2. el kitap falan satıyodur akmarın oralarda :)

Kim ne sölemiş

*seyh dumani
en uzun yaşayanı otuzbeş yaşında göçmüştür dünyadan, zevk de bir yerden sonra sıkıyor demek ki.
*eric cartman
"hippies, hippies... they want to save the world but all they do is smoke pot and play frisbee!"

*followthewhitecat
apolitik bir duruş sayılmaz aslında. yaptıkları bence tam anlamıyla siyasi bir duruş içeriyor.

*1967 yılında yayınlanmış bir gazete haberi;

"hippiliğe özenen liseli kız bitlenince hippilikten vazgeçti!!!!

yarım yamalak ingilizcesiyle sultanahmet'teki hippiler arasına karışan ve son anda pişman olan ankara'nın zengin ailelerinden birinin kızı olan lale erdoğdu katıldığı hippiler aleminde sabaha kadar kaşınınca karşısına ilk çıkan polise durumu anlatıp koruma istedi..."

*Garkuny:
slogan şuydu; sınırsız seks, sınırsız uyuşturucu
yarısı aids den yarısı yüksek dozdan öldü